· 

Duygularin Hileyle ve Sinsince Degistirilmesi

Duygularin, Hileyle ve Sinsice Degistirilmesi

Duygularin, hasta ve merhametsiz biri tarafindan, incelikle ve sinsice, hileyle degistirilmesi.

Bencil biri hileyle birilerini kullanmada bir numarali ustadir. Öz-degeri o kadar düsüktürki,  bu düsüklügünü telafi edebilmek icin disardan desteklenmesi ve enerji gerekir. Bunu en kisa ve sinsi yoldan, kendisine güvenen, kendisini sevdiginden emin oldugu ve vicdanini kulanabildigi insanlara yapar. Bu kisi yada kisiler onun hilesini yasatmakla yükümlüdür.
Hilenin gercek ve dogru ile alakasi olmadigindan dolayi, enerjisini icerden alamaz, benciin kendisine bunu saglayacak kaynaklar bulmasi lazimdir.
Planini,  hayata gecirebilmesi icin, disardan destekler bulur.

Bu hileler o kadar zekice ve sinsidir ki, ilk baslarda hissedilemez ve farkedilemez. Yüzeysel olarakta taniyip göremezsiniz.
Uzun süre gecer ve süphelenir, özetini birazcik kavrarsiniz ama gercek manada bir türlü göremezsiniz. Size yapilanlari, farkedemezsiniz.
Kendinizden bile süphe edersiniz, yaniliyorum, diye düsünürsünüzde, kaynaginin baskasinda oldugunu bir türlü cözemezsiniz..
Hayatinizin tüm alanlarindan giderek artan bir belirsizlik, güvensizlik, kargasa, huzursuzluk hissedersiniz, ama bir türlü gercege varamazsiniz.
Size sormadan sizin adiniza karar verir ve verdigi karari övünerek cevresindekilere anlatirken; bu yaptiginin sizi mutlu etmek istediginden ötürü yaptigini ve sizin buna cokta sevinmediginiz ve onun  iyiliklerini göremediginizi bile sikayet konusu eder.
Icinde yasadigimiz toplumun izin anlayisiyla bizim izin anlayisimiz o zamanlar farkliydi. Görüstügümüz ailelerde hep ayni sorun yasaniyordu. Mesela; kadinlar genelde ev kadini oldugundan burda 11 ay ev isleri, cocuklar, alisveris vs vs yapmis ve izine gittiginde de ayni seylere devam ettiklerinden sikayet ederlerdi. Ve erkeklerde burda 11 cay calisiyor ve 1 ay ise gitmek zorunda kalmadan ailesinin yaninda kafasina göre takilip iznini geciriyordu. Bu sikayetleri cok duyardik.

Ama kendi aramizda bunun bizim icin ne demek olduguyla ilgili hic konusma gecmeden gidip 4 haftalik bilet alir ve bu sürenin cogunu deniz kenarinda gecirirdik.
Tuhaf olan benim ailem tr deydi ve benim onlarla yakin olmaya hakkim ve istegim oldugu halde bunu yaptirmaz ve istemeye istemeye onunla denize giderdim.
Bu kesinlikle benim izne yada deniz kenarindaki izne karsi oldugum yada denizi sevmedigim anlaminda degil.
Ben ailemi bir sene boyunca görmedigim halde, burdan gittigimizde ugrar belki bir caylarini icer bazen icmezdik bile, iki saat filan onlarla görüsür ve hemen onun istedigi mekanlara gitmemizi saglardi.
Ben icim buruk bir sekilde, gittigimiz yerde cokta mutlu olamazdim.
Bunu tekrar geri dönüp burda sikayet edenleri görünce anlatir ve bana hakaretler eder ve onlarida bu konuda, yanina alir ve beni yerden yere vurardi.

Mesela; Sormayin ya, izinde neler oldu neler. Ben hanim mutlu olsun diye deniz kenarina götürüyorum, onun ise hic yüzü gülmüyor ve cokta memnun olmuyor. Üc ögün elini sicak sudan soguk suya degdirmiyorum. Hep disardan yemek yeriz. Bana bunun icin hic mütesekkir degil, der ve benim hain yapili oldugum ve nankör oldugumu ima eder ve bu konuda beni asagilardi. Yapilan iyilikleri görmedigim ve iyiligin karsiliginda hep mutsuz oldugumu sözkonusu ederdi.
Yani kendince bir tasla 3 kus vururdu.
1. Bana hakaret, beni gözden düsürme.
2. Karsimizda insanlari hile ile yanina alma ve duygularini kullanma
3. kendini, bencil duygularini tatmin etme.

Aklima gelmisken, birsey daha eklemek istiyorum. Izin döneminde gezmeyi cok severdi dogru ama asla benimde istedigim bir yere gitmezdik, kesinlikle onun istedigi yere giderdik. Hic fikrimi sormaz ve öyle birseyin olabilecegini aklina bile getirmezdi.
Üc ögün disarda yemek konusundada ayni seyi yasatirdi. Masada, cocuklarlabes kisi otururduk. Hicbirimizinde fikrini almadan, hepimiz adina karar verir ve siparisleri verirdi. Yemekten sonrada bizden kensine tesekkür etmemizi bekler ve niye suratiniz asildiysa nankörler, hepiniz aynisiniz. Surda size iyilik olsun diye yemege getirdim sunlarin suratlarina bak ya. Allahim ben neyle hakediyorum bunu, derdi.

Kendini disariya piril piril bir pirlanta gibi gösterirken, egosunun resmini iyice köklestirip, nerdeyse heykeli dikecekti

Ben cevremdeki kadinlardan cok sIk duyardim, ne kadar mkemmel bir kocan var, sende biraz egil artik. Keske benimkiside bana böyle seyler yasatsa.

Oysa gercek dünyamda acilarini yasiyordum, disardan parlayan dünya ise gercek degildi. Oyun du, Senaryo idi. Film di. Simdi bitti. Ve herkesin maskesi düstü.

Bunun yaninda ise, disardaki yüzeysel dünyalilarda beni hep yargiladilar. kendilerine sunulan yalan ve hileli dünyaya inandilar. Acilarimin bir katida bunlar yüzünden artmistir.
Harika bir kocan var diyerek beni yargilarken, bunun asli nedir diye sormadilar ve benim neler hissetigimle yada nasil yasadigimla ilgili kesinlikle düsünmediler.
Anlatilan yalan ve hileyi, sinsice beni yargilamakta kullandiklarindan beri, görüstügüm insanlara güvenim kalmadi.
Oysa bende onlara hizmet ettm, evimde yemek yedirdim,evimi onlara actim, emegimi saygimi sundum. Onlara yalan söyleyerek duygulariylada oynamadim ve her zaman gercek dünyamda kaldim.
Acilarimin katlanmasina sebep oldular, beni yargiladilar ve kücümseyerek uzaklastilar. Benimle iliskilerini keserek, ona kucak actilar.

Bunlara noktaya koyali 10 seneden fazla oldu. Bu dönem icinde bile gercekten neler olup bittigini düsünüp, benim neler yasadigimi ve neler hissettigimi gözden gecirebilecek bir kisi cikmadi aralarindan.

Bu yazdiklarim, hayatimin bir parcasi ve travmasidir. Duygularimin hileyle kullanilmasi, sinsice tuzaklar kurmasi, yalan dünyasinda yasamasi ve gerceklerin deger görmemesinin, kanitidir.

Insanlarin yüzüne baska bana baska görünerek ve merhametten yoksun, kendi cikalarini gözetleyerek, ve iftirayla kendisini temize cikarmaya calistigindan dolayi, iki yüzlü insanlarin varligina inandirdi, ve kendilerinden  tiksindirdi.