· 

Travma Hatiralarim -4-

Ilisikinin baslarinda, tabiri caizse bulutlari ayagina indirir. Cok korumaci davranir. Hediyeler ve övgülerle, ayagini yerden kaldirir ve bulutlarin üzerinde pespembe olur ucarsin. Bunu daha önce hic yasamadim, kimse beni böyle sevmedi diye düsünürsün. Ilgisi ve alakasi seni simartir, kanatsiz ucarsin.
Dersinki, iste bu benim aradigim adam. Ben öyle bir sevgi, ask, mucize istiyordum ve nihayet oldu. Bir zaman sonra herseyin rengi degisecektir, ama baslangicta bulutlarin üzerinden inmezsin.

Güclü bir kisiligin ve ona bagli olarakta tanidiklarinin sayisida cok olur. Ailen, arkadaslarin, sevdiklerin, arada görüstüklerin, mektup arkadaslarin vardir.
Kendisini cok sevdigi icin, seni bu cevrenden zamanla koparacak ve yapayalniz sadece kendine alacaktir.
Hemen sana , bunla bunla görüsemezsin demiyecek tabiki. Sana vefasizca formule edecegi cümlelerle etki edecek ve sende onun istedigi yönde davranacaksindir. Mesela der ki: ben sensiz olmayi hic sevmiyorum, seninle zamanin nasil gectigini anlamiyorum, gitme benim yanimda kal.
Sende onu seviyor ve ciddiye aliyorsun ya, büyük bir ihtimalle tamam diyecek ve bulusmayi baska zamana erteleyeceksin.
Bu tür birlikteliklerin sonunda; coguzaman, arkadassiz, akrabasiz, yapayalniz kalakalirsiniz.

Bu davranisini kasitli yapar zaten. Onun istedigi zaten senin yalniz kalip, sadece onunla ilgilenmen ve ona hizmet etmendir. O bir kral, o bir bas, o bir aslandir ve gercek bir erkektir. Cevrende seni anlayacak, gercekleri görecek insanlar olursa, gözün acilir ve maskesini indirebilirsin. Onun korkusundan seni yontarak, tek basina, korumasiz ve caresizlikle kullanabilecektir.

Bir konuda kendisiyle konusmak, fikrini beyan etmek, kendini ona ifade etmek ihtiyaci hissedersin bazen. Yada yanlis anlasildiginin konuyu acikliga kuvusturmak istersin.
Bu dilimlerde, kurnazca ve hileyle seni tuzaga düsürmek icin firsattir. Kendisine hic uymaz ve tepkisini sana cok yüksek derecede cezalandirmakla gösterir.
Bu durumlarda, seni saatlerce, günlerce ve hatta haftalarca görmezlikten gelir ve aldirmaz. Cünkü, senin vicdanli biri oldugunu ve böyle yapinca sana aci verdigini bilir.

Bir zaman sonra buna üzülmeye baslarsin ve niyetinden vazgecersin. Bu onun en cok sevindigi anlardan biridir. Cünkü; seni kendi istedigi yöne cekmis, sana ceza vermis ve geri adim attirmistir. Buraya varacagini düsünmemistim, buna degmez dersin ve hatta özür bile dilersin. Yapmadigin bir sey icin özür dilersin. Cünkü, baris senin icin savastan daha güzel ve önemlidir.
Normal olanlar, gereksiz savasin sürmesini istemez.

Kafani ve düsüncelerini öyle karistirirlarki, kendinden süphelenirsin Ben öyle birsey demedim der mesela, agzima bile almadim ki, nerden cikariyorsun ya, niye öyle birsey sölyeyeyimki, kötü niyetim yoktu, kastim o degildi.......dogru degil bu, sen gercekten beni seviyormusun da bunlari düsünebiliyorsun.....
Bir söz verseniz ve anlassaniz, su gün bu konuyu konusalim diye, eger cani o konuyu konusmak istemiyorsa sizi o anda orda keser atar ve ceker gider. Sonra öyle hilelerle gelir ve sonunda öyle bir sözlesme yapilmamis gibi davranir ve sizin kendinizin uydurdugu, konusmak istediginiz ancak söz verilmemis, bir eylem olarak görür ve gösterir.
Ben birseyi yanlis mi anladim, birseyi unuttum atladimmi acaba, kafam cokmu karisikta böyle oluyorum diye hayiflanirsiniz. hepside onun tarafindan size kasitli yapilan eylemlerdir.

Senin SIrlarini, acilarini, korkularini sana karsi kullanir.
Iliskinin baslarinda cok iyi dinleyiciymis rolunü oynarlar. Sende anlattikca, onun seni ciddi dinlemesinden büyük keyif alir, harika, devasa, cok güzel insan diye düsünürsün. Burdaki amaci, senin güclü ve zayif taraflarini ögrenmek ve yeri geldiginde seni kiskivrak avlamak ve bogmak icindir.  Hic ayrintilari atlamadan, tüm konustuklarini kaydeder.
Senin kendinde sevmedigin birseyi mesela kendisiyle fkir ayriligina düstügünde, son nokta olarak, seni vurmak icin kullanir.
sen ona desen ki; ben siyah saclarimi sevmiyorum. Bir kavgada, ben zaten sari sacli kadinlari tercih ederdim. sansimada sen siyah saclisin, der ve seni kendi icine döndürerek tartismayi kazanmis olarak, agzini sapirtadarak, ben seni ama genede seviyorum, sacin siyahta olsa, diyede seni iyice kendine baglar.
Yada saclarim kisa ama uzun saci seviyorum dediysen, herhangi bir filmde uzun sacli bir bayan gördügünde, ne kadin be, bir icim su. saclarida tam benim sevdigim gibi uzun, kadin dedigin böyle olur der ve seni gene kendi icine döndürüp, uzaktan eserini seyreder.

Senin zayifliklarini sana karsi kullanir ve kendini tatmin eder. Kavgalarda, fikir ayriliklarinda, senin bir insan bu kadar alcalamaz- kötü olamaz dedigin anlarda, seni senin sözünle sirtindan vurar.
Sürekli savas halindedirler. Sohbetlerinde, konusmalarinda, ifadelerindede bunu vurgularlar: zaten insan hep savastadir, bende hep savastayim, sende, hepimiz sürekli bir savasin icindeyiz. Hayat bir savastir, der.
Ona söyedigin yada seninle ilgili duydugu her zayifligini sana karsi silah olarak kullanacaktir.

Seninle konusmasida, seni konusturmasi, konusmana izin vermesi zaten sana cevap vermek icindir.
Bir problemi konusmak istersen mesela, seni can kulagiyla dinlemez, ne dedigine konsantre olmaz, sözünü keser. Bu konusmayida kendisini merkeze cekmek, hakli cikmak icin kendi lehine kullanir.
Sen desen ki, ben balik sevmem, hemen atlar ve ben zaten hic balik sevmem. Devam eder, seni konusturmaz ve söyledigini destekleyen cümlelerle konusur. Ben zaten balik hic semedim, cünkü bana cok kötü bir animi hatirlatiyor. Hic yemem.......

Hic bir konuyu icsellestiremezler. Seni dinlerken kesinlikle söylenenleri anliyabilecegini zannetmeyin. Hic bir konuyu icsellestiremez ve hissedemezler. Ne kadar durgun, sakin ve saldirisiz dinlesede, söylediklerini anladigina dair bir his vermez, veremezler.
Cünkü; davranislariyla ancak hisleri oynamayi ögrenmeistir ve en iyi yaptigi seyde budur. Cok iyi oynar. Kendisini can kulagiyla dinleyip, derinlemesine bakarsan onun ifadelerinin ne kadar yüzeysel ve rol icabi oynanmis oldugunu görürsün. Anlattigi hisler sadece oyundur, his degil, sirf oynamak icin hislerini anlatirlar.
Amaci zaten, görevini yapmaktir, görevini yerine getirmek icin oynamistir.
Cok duygulanip aglamak istediginizde, sizi sarar ama oyuncak bebek gibi yapar. Gercekten senin etten ve kemikten oldugunu ve acini hissettigini vermez, cünkü oynuyordur.

O anlarda gene kendinle catisirsi. Cünkü, sezglerin bunu sana söyler. Ama nakarsin o sana sarilmistir ve sözleriyle seni teselli etmeyede calismistir ama bu yaptigi özünden gelmedigi icin özünüze ulasmaz ve sezgileriniz size bunu söyler.

Sizi yillarca aldatir ve bundan pisan olmaz. Bir konuda yada cok konuda size yalan söyledigini ortaya cikarsaniz, onu bir anlamda suc üstü yapsaniz, bundan hic rahatsizlik duymaz. Duydugunda gözlerini bile kirpmadan yalana devam edebilir.
Eee ne var bunda, bu yüzden özür dilerim, olduysa olmus, öyle gerekmistir, der ve size yaanlarina devam eder.
Cünkü, onun pismanlik ve utanma diye bir olgusu yoktur.
Hisleri yoktur, size yaptiklarini hissetmezler. Özür dilerim, sen üzülmssün buna bile der ama hissetmeden söyler.
Hissedemedigi icinde yillardir ayni seyi yapar, tekrarlar durur.

Normal bir insan da yalan söyler, hata yapar, birine aci verebilir. Ama bir zaman sonra vicdani onu rahat birakmaz ve pisman oluruz. Yaptigimizin derecesine göre utaniriz. Kendi kendimie söylenir, bu yaptigima cok pismanim beni gercekten rahatsiz ediyor, keske yapmamis olsaydim, deriz. Bir anlik duygularimiza kapilip; hata etmisiz ve hatamizdan da gereken dersi almaya calisiriz.

Bu tür insanlarda bu yoktur. Hatasini anlayamaz ve anlamadigi icin hislerine hitab edemezsiniz. Hisleri calismadigi icin, sürekli ayni hatayi yaparlar. Yanlisi mantiki olarak algilayabilir yada anlayabilirler belki ama gercekten hissedemezler. Hissetmedikleri icinde yaptiklarindan pismanlik duyup, aci cekmezler.

Kendisi disinda herkese haset ederler. Cevresindeki herkes ve hersey onun olmadigi sürece haset edilmeye mahkumdur. Bu konuda, hic ayrim yapmazlar.
Onda olmayan birseye baska biri sahipse, onu asagiya cekmek, degerini düsük göstermek icin elinden geleni yapar.
Bir arkadasi lüks bir araba alsa, hemen o ve arabasinin olumsuz yönlerini konusmaya baslar. Ona zaten yakismaz ki o araba. O modeller zaten piyasada cok gecerli degiller, kimse yüzüne bakmiyor, gecen su dergide okumustum ne kadar cok üretilip az satildigini...........

Kendisine kurban sectigi kisinin duygularindan beslendigi icin, kurbanin cevresindeki herkes cirkin, kötü, düsük, dengesiz insalardir onun icin.
Cünkü; kurbanin ilgisinin baskasina kaymasi demek, kendisine gelmesi gerken duygular gelmez. Besin kaynaklari azalir. Kurbaninin kaynaklarinin bölünmesine bu yüden izin vermez. Onun görüstügü herkesin bir eksi tarafini, elestirecek yönünü, kizilacak birseyini bulur ve bunu sürekli tekrarlarla ifade eder.

Kendisi, en ufak bir elestiriyi bile kabullenecek gücte degildir. Onda sizi rahatsiz eden birseyi ona sözkonusu ettiginiz, size yüksek dozda ve asiri ve gereksiz bir sekilde tepki verir ve cok kirici olur.
Öyle bir nefret ve kinle karsilar ki sizi,  insanmi bu diye düsünürsünüz. Gercekten bir insanlami konusuyorum ben, die sorular gelir akliniza.
Cünkü, hic katlanamadigi seylerden birisi elestirilmektir. Buna kesinlikle tahammül edemezler. Bunu size hissettirecektir.
Yüksek sesle, kizgin ve öfkeyle size bagiracak, kin ve nefretle sizi yok etmek isteyecek, tüm gücünü sizi engellemek icin harciyacaktir.

diyelim ki, makarna pisirmek istiyor ve suyunu kaynatti ve makarnayi tencereye döktü. Sizde karistirmadigi görünce, makarnayi suyun icine atinca karistirman lazim, yoksa yapisir, dedinizmi, artik onun icin ölmüssünüzdür.
Aniden size köpürecek, bagiracak, kin kusacak, nefretle sizi susturmaya calisacaktir.
Ben hicbirseyi yanlis yapmiyorum, herseyiyle tam yaptim, karismasana sen, kendini birsey saniyorsun. Sende yaptiginda görüyoruz iste, rahat birak beni.........

En sonunda size ceza bile verir ve sisin öbür yönünü veriri sizin yanlsilarinizi saymaya baslar, odadan cikar, kapiyi carlar, öbür odadan homurtularini duyarsiniz..........

Hatta en sonunda siz bu kadar büyüyecegini düsünmediginizden, üzülür ve öür dilersiniz.

Onunla konusmalariniz normal olmaz. O yüzden kavgalariniz bile normal olmayacaktir.  Onunla kavga eden kisi, onun düsmani ve rakibidir.
Ne kadar uzun süredir beraber olursaniz olun, ne kadar cok seviyor olursaniz olun, ne kadar iyi niyetli olursaniz olun, hatta o sizi ne kadar severse sevsin, ne zaman onunla kavga etmeye calistiysan, sonun gelmistir. Sen artik onun icin, en kötünün daha kötüsü, en pisin daha pisi, en cirkinin daha cirkinisindir. Seni öyle ezecektir ki, tas bile olsan, sIkIp suyunu cikaracak ve niye suyun cikiyor diye seni elestirecek ve senin bu durumdan aci cektigini görünce; acidimi cicim, deyip, seni kendinle ve acinla basbasa birakip uyumaya gidecektir.

Olamaz, bu ben olamam, bu benim sevdigim kisi olamaz, beni seven kisi bu olamaz, diyeceksin. Seni asagiya cektikce cekecektir. Onun icin sen artik büyük  ve siyah bir bosluksun. Bu lekeyle savasmasi ve onu yok etmesi gerekmektedir.
Bundan daha bes dakika önce, onunla sevginizi ifade etmis, ne kadar cok sevdiginizi düsünmüs, yada düsündprmüs olsa bile, bu böyle sonuclanacaktir.
Bir anda, beyazken siyaha dönebilir, güzelken cirkinlesebilir, asilken adilesebilirler, edebliyken edepsizlesebilirler.
En uclarda yasarlar. Ortayi, ilimli olmayi kesinlikle tanimazlar. Ya iyi yada cok kötü, ya güzel yada cirkin, ya siyah yada beyaz olabilirler. Ikisi arasindaki renkler, huylar, duygular, dereceler, seviyeler yoktur onda.

Onun isine geldigi sürece iyisinizdir. Sevmene izin verdigi sürece, sevimlisinizdir. Ona hizmet ettiginiz sürece, yasama hakkiniz vardir. Ona boyun egdiginiz sürece, ondan sevgi dolu sözler gelecektir. Onun cizdigi sInIrlar icinde yasadigniz sürece, hayatinizi sürdürebilirsiniz.