· 

Aci Bedeni -2-

ACI BEDENI -2-

Eski acilarimiza, yaralarimiza, haksizliklara büyük tutkuyla tutunuyoruz. Cünkü, buna alistik  ve aliskanliklarimiz bize güven verir.
Büyük bir hevesle tutunmamizin baska bir sebebide, birikmis acilarimizin yerini neyle dolduracagimizi bilmemekten kaynaklaniyor.

Eckhart Tolle`nin Aci bedeniyle ilgili filozofisinden anlayabildiklerin bunlar.

"Eger simdiki zamani yasayamiyorsaniz, kendisini sürekli tekrarlayan duygusal yaralanmalar icinde yasamaya devam edersiniz.
Bu yaralardan olusan acilar, daha önce olusan acilarla birleserek, zihnini ve bedenini isgal eder.
Bunun icine cocuklugundan bu yana yasadigin olumsuzluklarda eklenerek, icinde bulundugun dünyayi bilincsizlestirir."

Bu acilarin toplami negatif enerji olarak, zihnimize ve bedenimize hükmeder. Bunu görünmeyen ve kendine has özelligi olan bir yaratik yada enerji alani olarakta düsünebilirsin.
Iste bu, "duygusal aci bedeni"dir.

Kendimizde hissettigimiz her türlü, keyifsizlik, gücenme ve üzüntü, bu acidan gözlemlendiginde aslinda uyanan bir aci bedenine isaret eder.
Bu bize bazen öfke, bazen sabirsizlik, olumsuz ruh hali veya bazende depresyon gibi gözükebilir.
Kendini bize gösterdigi her ne hal ise, bizim anlamamiz icin gereken sey onu cözmektir.
O halimiz, varolan hersey gibi kendini devam ettirmek istiyordur. Daha güclü ve daha uzun ömürlü olmak istiyordur.

Aci bedeni de, bizi bilincsizce aci ile özdeslestirip, kendisini acidan besleyerek hayatini sürdürmek istiyordur.

Aci bedenimiz, kendi enerjisine uygun enerjiyle birleserek hayatini, artarak devam ettirir.
Daha cok aci cekmemizi saglayarak, enerjisini yükseltir.
Öfke, yikim, nefret, taciz ve drama yaratir.

Bizim üzerimizde hükmetmeye basladiysa hayatimiza katacagi acilari yükselterek, kendi besinlerini üretir ve enerjisini yükseltir.
Üzerimizdeki hakimiyetin derecesine göre acinin dozunu artiracaktir.

Cünkü; aci ancak acidan beslenir. Aci hic bir zaman mutluluk veya huzurdan beslenmez.

Böylece ya kurban yada kasap rolünü üstleniriz.

Aci bedeni, onu görmemizi ve gördükten sonra, taniyarak hazmetmemizi, cözmemizi istemez.
Eger onu gözlemler ve tanirsak, enerji kaynaklarini kesfedersek, o zaman bizimle özdeslesmeyi hemen birakir.
Onu gözlemlemek, dikkatini ona vermek demek; kendinden bir parca oldugunu kabul etmek demektir.
Simdi ve su an, onu oldugu gibi kabullenip, gercek hayata dönmektir.
Icinde bulundugumuz zaman dilimine dönmek ve o ani yasamaktir.